Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) 2016 yılında doktoralı bilim insanı yetiştirme amacıyla başlattığı ve kadro sözü verdiği “YÖK 100/2000 Projesi” doktoralı öğrencilerin ve mezunların kâbusu oldu. Verilen burs miktarlarının asgari ücretin altında kalması çoğu 30’lu yaşlarında olan doktora öğrencilerinin, 12 bin TL burs ile geçim zorluğu çekmesine neden oldu. 2018 yılında YÖK’ün kadro vaat ettiği, 100/2000 doktora projesini kazananan ve memleketi Gaziantep’ten doktora yapmaya hak kazandığı Bursa Uludağ Üniversitesi’ne giden M.B. proje kapsamında verilen sözlerin tutulmaması nedeniyle yaşadığı sıkıntıları gazetemize anlattı. M.B., “Ülkedeki en üst ilmi derece olan doktora seviyesine gelmemize rağmen açlıkla, parasızlıkla mücadele ediyorum. Genel Sağlık Sigortası (GSS) primini yatıramadığım için eczane, kullanmam gereken raporlu diyabet ilaçlarını vermiyor” diye konuştu.
‘GERİ ÇEVRİLDİK’
M.B. sözlerine şöyle devam etti: “Düşük burs ücreti ile sigortasız bir şekilde hem doktora hem de akademide idari ve asistanlık yaptık. Dört yıl sonunda YÖK, verdiği aylık 3 bin 825 TL’yi (2022’deki burs ücreti) de kesti. İşverenler doktora mezununa uygun pozisyonları olmadığını söyleyerek her iş başvurumuzu geri çevirdi. Bir işte çalışmadığım için SGK yok. Ben diyabet ilaçlarımı alamıyorum ama aynı anda eczaneye gelen Suriyeli sığınmacı ilacını alarak tedavisini oluyor. 70 yaşındaki emekli babam her ay bana yardım etmeye çalışıyor. Engelli çocuğum dolayısıyla aldığım sosyal yardımı hiç dokunmadan olduğu gibi kiraya yatırıyorum.”
‘HAK ETTİK’
Tüm bu zorluklara karşın en fazla ulusal ve uluslararası yayın yapan araştırmacı olduğunu ifade eden M.B., “Kadro istiyoruz” dedi. Bir başka doktoralı Burak Saykal ise “2019’da girdiğim projede dört yıl boyunca yükümlülüklerimi yerine getirdim, bursum kesildiği için, özel sektörde çalışmaya başladım. İktisat alanında doktora yapsam da özel bir dil kursunda İngilizce eğitmeni olarak görev yapıyorum. Bize verilen sözlerin tutulmasını ve hak ettiğimiz kadroları istiyoruz” ifadelerini kullandı.
