Gündem

Yaz ortasında sebze meyvede enflasyon yaşanıyor, semt pazarları borsaya döndü

Edirne’den Gaziantep’e, Bursa’dan İzmir’e zarar eden üretici sokakta. Domatesten karpuza ürün sokağa dökülüyor. Yurttaş ise üretim kentlerinde bile boş pazar arabasıyla eve dönüyor.

Yaz ortasında sebze meyvede enflasyon yaşanıyor, semt pazarları borsaya döndü
12-08-2024 06:05

Yaz ortasında meyve sebzede yangın var. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) temmuz ayı enflasyon verilerine göre fiyatı en çok artış yüzde 58’le sebze ve meyvede görüldü. Geçen yıl 20 TL’ye satılan biberin kilosu en düşük 60 TL. Domatesin kilosu ise 20 liradan başlıyor 60 TL’yi buluyor. Salatalık geçen yıl 20 lirayken bu yıl 30 TL, fasulye 70 lira, pırasa 50 TL’den satılıyor. Limon ise geçen sene bu zamanlarda 25 lira iken şimdi yüzde 60 artışla 40 TL.

YURTTAŞ ÇARESİZ

Yüksek üretim maliyetleri hız kesmeden çiftçinin toprağı terk etmesine neden olurken tüketici ise tezgâhlarda bir türlü düşmeyen fiyatlar nedeniyle geçim savaşı veriyor.

Fiyat artışlarının çarşı pazarda nasıl karşılandığını görmek için İstanbul Üsküdar’daki semt pazarını dolaşıyoruz. 51 yaşındaki emekli Zeynep Hanım, “Eşim ve ben emekliyiz. Toplam 25 bin lira alıyoruz. Pazara yemeklik bir şeyler alayım diye geldim ama bak pazar arabam boş. Eşim çalışmazsa nasıl geçinelim?” diyor.

Yurttaş kadar pazarcı esnafı da şikayetçi. Pazarcı Engin Bey, maliyetlerdeki artışları hatırlatarak “Sebze meyve bol ülkemizde ama maliyetler arttı. Tarladan sadece taşı getirsem maliyeti 17 lira. İşçi maliyetleri yüksek, mazot fiyatı aldı başını gidiyor. Ben nasıl geçen seneki fiyata satayım?” diyor.

BORSA GİBİYİZ

Maliyetlerden yakınan bir diğer pazarcı İsmet Bey de “Ben toptancıyım. Tarladan direkt mısırı getiriyorum. 6 taneyi 50 liraya satıyordum, bu yıl 7 taneyi 100 liraya satıyorum. Maliyet çok arttı. Geçen sene 500 liraya işçi götürüyorduk tarlaya, bu sene 1500 liraya işçi bulamıyorum” diyor. Sorunun ana nedenlerinden birini ise esnaf Faruk Bey şöyle açıklıyor: “Ürünlerde bir anda bolluk oluyor, bir anda kıtlık oluyor. Borsa gibiyiz. Örneğin geçen hafta kıvırcığın sandığı 40 TL’ydi, bu hafta 170 lira. Alım gücü düştü, emekli bize kızıyor, ‘Alamıyoruz’ diye. Sorumlusu ben miyim?”

‘MALİYETE GÖRE FİYATLAR UCUZ’

Türkiye Sebzeciler Meyveciler ve Seyyar Pazarcılar Federasyonu Başkanı Ali Karaca’ya göre maliyete bakılırsa fiyatlar ucuz. Karaca şunları söylüyor:

“Tarladaki ürünün fiyatından bahsediliyor ama maliyetlere hiç bakılmıyor. İşçi yevmiyeleri arttı. Örneğin bir kadın işçi akşama kadar 60-70 kilo fasulye topluyor. Tarlada fasulyenin kilosu 20-25 lira. İşçinin maliyeti, mazot fiyatı, nakliye fiyatı, belediyeye verilen bedel, Ticaret Bakanlığı’ndan mal bildirim bedeli, yevmiyeler, poşet parası da arttı. Kısacası maliyetlere bakarsanız fiyatlar ucuz kalıyor.”

Fiyatların borsa gibi inip çıkmasına ise “Türkiye tarihinde ilk kez bu kadar sıcak bir dönem geçiriyor. Kuraklıktan dolayı ürünlerin çoğu yandı” yorumunu yapıyor.

‘ÜRETİMDE MUTLAKA PLANLAMA YAPILMALI’

Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan da şunları söylüyor:

“Bu yıl fiyatlar çok artmadı. Patates ve soğan mesela hiç yükselmedi. Marketlerde bile 15 lira değil. Şunu sorgulamamız lazım. Patates soğan şu an nasıl bu kadar ucuz olur. Üretici bunun altından nasıl kalkacak? Seneye üretici patates soğan ekmeyecek, bu sefer de ürün olmadığı için fiyatlar yükselecek. Üreticilerden bu konuda bize sürekli şikâyet geliyor. Tarlada, bahçede maliyet fiyatına alamıyorlar. Dolayısıyla bazı ürünlerin bir kısmında üretim planlaması şart. Bizde ürün rastgele çıkıyor. Türkiye’nin ihtiyacı nedir? Nerelerde üretilirse doğru olur? Bunun planlaması yapılması lazım. Yoksa her yıl başka ürünü konuşuruz.”

‘ÜRETEN KAHRAMANDIR’

Tarlada yaşananlara üreticinin de tepkisi artıyor. Önceki gün Bursa-İzmir Karayolu’nda “Hükümet istifa” sloganlarıyla düzenlenen eyleme katılan üreticilerden Bulut Kenar, ANKA’ya yaptığı açıklamada üreticinin en az 20 TL’ye aldığı karpuzun tarlada 1 lira olduğunu söylüyor. Burak Kaya ise satamadıkları ürünü hayvanlara döktüklerini belirterek “Bu memleketin tarım bakanı var mı, çiftçiyi görmüyor mu, nerede oturuyor, bunların görevi ne?” sorularını yöneltiyor.

Hilvan Ziraat Odası Başkanı Hikmet İpar da “Çiftçi onurunu korumak için ekiyor. Bu şartlar altında eğer Türkiye’deki çiftçi hâlâ üretim yapabiliyorsa Türkiye’deki çiftçilerin kahraman ilan edilmesi lazım” diyor.

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER