Ekonomi

Küresel piyasalarda yatırım trendleri değişiyor

Küresel borsalar son dönemde endeks yatırımları gibi pasif yatırım trendlerinin yükselişine sahne oldu. Ancak BofA baş stratejisti Jill Carey Hall doğru hisseyi seçenin kazanacağı günlerin yaklaştığını belirtiyor

Küresel piyasalarda yatırım trendleri değişiyor
09-02-2024 16:06

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’de pasif yatırım stratejileri aktif yatırımdan daha popüler hale geldi. Ancak Bank of America Küresel Araştırmalar ABD Hisse Senedi Stratejisti Jill Carey Hall’a göre bu eğilim yakın zamanda değişebilir.

BofA verilerine göre pasif fonlar tarafından yönetilen varlıkların miktarı aktif fonlar tarafından yönetilenleri geride bıraktı. Wall Street bankasının araştırmasına göre ABD’de yönetim altında olan varlıkların yalnızca %47’si aktif fonlar tarafından yönetiliyor. Bu oran 2009’da ise %80 seviyesindeydi.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre aktif fonlar hisse senetlerinin ve diğer yatırımların düzenli olarak alım satımının yapıldığı fonlar anlamına geliyor. Pasif fonlar ise alım satım işlemlerinin olabildiğince sınırlı tutulduğu belirli bir al ve tut stratejisini benimser. Bu stratejiler arasında en yaygın olanı ise yatırımcıların varlıklarını S&P 500 gibi geniş çaplı piyasa endekslerini izleyen fonlara yatırdığı endeks yatırımlarıdır. Diğer bir deyişle pasif endeks yatırımlarının temel amacı belirli bir hisse senedi yatırımının riskini almak yerine endeksin toplam performansını taklit etmektir.

MW haberine göre Carey Hall konuyla ilgili açıklamasında son birkaç yıldır aktif fonlardan pasif fonlara yatırım akışı olduğunu bunun da aktif fonlardaki düşük performanstan kaynaklandığını söyledi. Zira pasif fonların diğer bir özelliği de aktif olarak yönetilen muadillerinden daha düşük ücrete sahip olmaları.

Ancak Hall aktif fonlardan pasif fonlara akışın zirve noktasına ulaşmış olabileceğini belirtiyor.

BofA verilerine göre son dönemde aktif fonlardan pasif fonlara para akışında bir miktar yavaşlama görülüyor. Carey Hall’a göre Robinhood gibi ticaret platformlarının yükselişi ve spekülatif hisse senetlerinin yeni nesil gündelik yatırımcıları ortaya çıkarması sonucu BofA Menkul Kıymetler müşterileri artık borsada işlem gören fonlardan daha fazla hisse senedi satın alır hale geldi.

Mevcut piyasa ortamında hisse senetleri fiyatları yükselirken ana endekslerin dağılımı da değişti. Dolayısıyla hisse senetleri yükselirken endeksin de uyumlu bir şekilde hareket etmemesi ihtimali de artıyor. Carey Hall, “Endekslerde hem ucuz hem de pahalı hisse senetleri var. Bu hisse senedi seçen yatırımcılar için iyi bir ortam oluşturma eğiliminde” diyor.

Baş stratejist bu yıl piyasa liderlerinin bu yıl hakimiyetini daha da geliştirmesini bekliyor. ABD borsalarında geçen yıldan bu yana devam eden ralli büyük oranda büyük sermayeli teknoloji hisse senetlerinin liderliğinde gerçekleşmişti. Hall daha fazla hisse senedinin ralliye katılması halinde güçlü performans gösteren Hisse senetlerinin doğru seçilmesi ihtimalinin de artacağını belirtiyor.

Carey Hall ayrıca strateji ekibinin bu yıl volatilitede bir toparlanma beklediğini ve bunun hisse senedi seçmek için iyi bir ortam yaratacağını sözlerine ekliyor.

Hangi hisseler seçilmeli?

BofA strateji ekibinin yakın zamanda paylaştığı bir nota göre yatırımcılar sermaye ağırlığından kaynaklanan endeks risklerine karşı dikkatli olmalı. S&P 500 Endeksi’nde istatistiksel olarak pahalı dev sermayeli hisse senetlerinin ağırlığı artıyor. Küçük sermayeli hisse senetleri göstergesi olan Russell 2000 Endeksi ise rekor düzeyde kâr elde edemeyen şirketlerin Hisse senetlerine sahip.

Carey Hall, yatırımcıların bu yıl daha aktif hale gelmesi için yatırımcılara "hisse senedi gibi davranan" hisse senetlerini düşünmelerini tavsiye ettiğini söyledi.

Baş stratejist, “Hisse senetlerinin farklı davrandığı belirli sektörler olduğunu gördük. Bu durumu geniş çaplı performans marjlarıyla aynı doğrultuda olmayan hisse senetlerinde görebilirsiniz. Aynı zamanda bazı diğer sektörler makro verilerle daha fazla ilişkili ve bu sektörlerdeki hisse senetlerinin tamamı aynı yönde işlem görebilir” uyarısında bulundu.

Hall’ın ifadelerini açıklamak gerekirse, örneğin, sağlık hizmetleri gibi sektörler hisse senetleri ile daha az korelasyon gösterirler. Enerji sektöründeki hisse senetleri ise petrol fiyatlarından kaynaklanan değişimlerle daha fazla ilişkilidir.

Baş stratejist yüksek temettü ödeyen hisse senetlerinin de yatırımcıların tercihleri arasında bulunması gerektiğini söyledi.

Hall, “Kısa vadeli faiz oranlarının zirve yaptığı bir ortamdaysak, bu aynı zamanda nakit yatırımların getirisinin üzerinde yüksek temettü getirisi sunan hisse senetleri için cazip olabilecek bir ortamdayız demektir” ifadelerine yer verdi.

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER