BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD borsaları perşembe gününü düşüşle kapadı. Bu düşüşün önemli olan tarafı ise borsaların 8 gündür art arda kaydettiği yükselişin sonrasında gelmesiydi. Zira S&P 500 Endeksi dokuz günlük ralli serisine ulaşsaydı 2004 yılından bu yana en güçlü rallisini gerçekleştirmiş olacaktı.
Bloomberg yazarı Jonathan Levin borsaların son bir buçuk haftadır bilançolarla ilgili beklentilerle değil tahvil piyasası nedeniyle yükseldiğine dikkat çekiyor. Levin borsaların perşembe günü de yine aynı sebepten düşüşe geçtiğine ve 30 yıllık tahvil piyasasındaki gelişmelerin ardından hisse senetlerinin değer kaybettiğine işaret etti.
Levin öncelikle rallinin ardındaki katalizörleri incelemek gerektiğini belirtiyor. Sekiz günlük rallinin dört veya beş gününün öncelikli olarak ABD Hazine tahvilleri fiyatlarındaki ani yükselişlerden kaynaklandığını söylemek yeterli. Wall Street’in borsaların geneline dair 2024 bilançolarına ilişkin öngörüleri son haftalarda bir miktar düştü.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre tahvil fiyatları ve getirileri birbirleriyle ters orantılı bir biçimde hareket ediyor. ABD Merkez Bankası’nın (FED) sıkı para politikaları ise son bir yıldır tahvil faizlerini sert bir biçimde yükseltiyor. Yükselen tahvil getirileri ise yatırımcıların hisse senetlerine göre daha güvenli bir yatırım aracı olan ABD Hazinesi tahvil varlıklarına yönelmesine sebep olarak hisse senedi fiyatlarını baskılama eğilimi gösteriyor.
Tahvil piyasalarının yıkıcı etkisiyle birlikte nisan ayından bu yana bilanço öngörüleri yatay bir seyir izliyordu. Ancak tahvil getirilerinin düşmesiyle birlikte son bir buçuk haftadır hisse senetlerini fiyatlamak için kullanılan iskonto oranları da düşüş gösterdi. Bu da hisse senetlerini bir tür refleks biçiminde yükseltti.Levin’e göre yatırımcıların enflasyonun kalıcı hale geleceğini, mali politikalarda bir tür kıyamet yaşanacağını ve belki de FED’in daha yüksek bir nötr faiz oranı belirleyeceğini öngörmesiyle birlikte tahvil fiyatlarında kısa bir süre için de olsa bir ralli görüldü. Borsa yazarı tahviller konusunda mütevazı bir iyimserliğe sahip olduğunu ancak rallinin ardında hiçbir zaman bir ekonomik temel görmediğini belirtiyor. Borsa yazarı ABD Hazinesi’nin bu ay düşünülenden çok daha zayıf bir tahvil ihracı planı açıkladığını ve FED yönetiminin kulağa güvercin tonda gelen açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı.
Ancak piyasalardaki tüm bu iyimserlik perşembe günkü tahvil piyasası hareketleriyle birlikte değişti. Levin tüm gidişatı değiştirmeye yetecek tek şeyin ABD Hazinesi’nin 24 milyar dolarlık 30 yıllık tahvil ihracı olduğunu belirtiyor. Zira söz konusu gelişme ABD Hazinesi’nin hükümetin olağanüstü miktarlardaki mali açığı finanse etmek için halihazırda gerçekleştirdiği tahvil ihraçlarının yeterli olmadığı anlatısını pekiştiriyor.Amerikan borsalarında son bir haftada kaydedilen yükselişler borsaların geneline de yansımıyordu. Levin pazartesiden çarşambaya kadar S&P 500 Endeksi’ndeki hisselerin büyük bir bölümünün düşüşte olduğunu hatırlatıyor. Endeksteki yükselişlerse Microsoft ve Apple gibi büyük teknoloji şirketlerinin ağırlığı sayesinde gerçekleşmişti.
Levin borsaların yıldız hisseleri ile basketbol ve beyzbolda kullanılan ‘eli sıcak oyuncu’ fenomeni arasındaki benzerliklere dikkat çekti. Borsa yazarı, spor alanında yapılan araştırmaların dahi ‘eli sıcak oyuncu’ fenomeninin bir yanılgıdan ibaret olduğunu belirten araştırmalara dikkat çekiyor. Borsa yazarı 1986-2019 arasındaki NBA 3 sayı yarışmasını araştıran spor bilimcileri Robert M. Lantis ve Erik T. Nesson'ın bir analizine atıfta bulundu:
“Bir oyuncu arka arkaya üç atış yapsa bile yer değiştirmesi halinde bu serinin bir sonraki atışını sayı yapması üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Sonuçlarımız basketbolda herhangi bir ‘eli sıcak’ fenomeninin yalnızca son derece benzer atış durumlarında mevcut olduğunu ve muhtemelen oyunun gidişatına etkisi olmadığını gösteriyor.”
Diğer bir deyişle eli sıcak oyuncu fenomenini açıklayacak bilimsel bir veri yok. Ancak basketbol gibi bir sporda bile seriler bu kadar belirsizken borsalardaki serilere odaklanmaksa Levin’e göre çok daha faydasız bir durum. Zira basketbolcular birkaç atış kaçırmaktan duyduğu korkudan veya kalabalık taraftar desteğinin etkisinden kaynaklanan adrenalinden faydalanıyor olabilir. Ancak Levin’e göre, S&P 500 Endeksi genellikle soğuk, ruhsuz bilgisayarlar tarafından alınıp satılan hissiz bir hisse senedi birikiminden ibaret.
S&P 500 Endeksi perşembe günü %0,8 gerileyerek sekiz günlük rallisini noktaladı ve 2021’den bu yana en uzun ralli performansını gösterdi. Fakat borsa yazarına göre tahvil fiyatlarının yükselmesiyle birlikte ortaya çıkan ralliler büyük bir başarı niteliğinde değil. Levin düşüşün sinyallerinin şaşırtıcı olmayan bir biçimde tahvil piyasasında görülebiliyor olduğu konusunda uyardı.