Bu yılın ilk 10 ayında, Almanya'ya iltica amaçlı gelenlerin sayısı 300 bini buldu. Bu rakamın yüzde 17'sini Türk vatandaşları oluşturdu. Ancak sınırlarda tespit edilemeyen ya da resmi başvuruda bulunmadan ülkede kalan Türklerin kesin sayısı hala belirsiz. Yılın son çeyreği olan ekim, kasım ve aralık aylarındaki rakamlar henüz açıklanmamış olsa da, ekim ayında daha yüksek bir sayının beklendiği öne sürüldü.
Almanya'ya iltica taleplerinin artışı sadece bu ülkeye özgü bir durum değil. Tüm Avrupa Birliği ve İsviçre'ye ekim ayı itibariyle 801 bin 459 kişi iltica amaçlı olarak geldi. Bu yıl sonunda, bu sayının 1 milyonu aşmasının beklendiği belirtiliyor.
Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine olan iltica taleplerinde ciddi bir artış söz konusu. Özellikle Doğu Avrupa ve Balkan rotaları üzerinden bu taleplerin sürdüğü belirtiliyor. Bu durum, hem Avrupa'nın hem de Türkiye'nin önümüzdeki dönemde ciddi bir mülteci ve iltica sorunuyla karşı karşıya kalabileceğine işaret ediyor.
2023 yılında Almanya'ya iltica amaçlı başvurularda önemli bir artış gözleniyor. Özellikle Eylül ayı, tüm Avrupa Birliği geneline göre dikkat çeken bir yükselişi beraberinde getirdi.
Eylül'de Rekor Artış
2023 yılının Eylül ayında sadece Almanya'ya 27 bin 889 kişi iltica için başvurdu. Bu, bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık yüzde 50'lik bir artışı temsil ediyor. Yılın ilk dokuz ayında Almanya'ya iltica başvurusunda bulunanların toplam sayısı 233 bin 744 olarak kaydedildi, bu da AB genelindeki artışın üzerinde, yüzde 74'lük bir yükselişi ifade ediyor.
Türk Vatandaşları Öne Çıkıyor
Yıl sonuna kadar iltica başvurusu yapanların sayısının 300 bini aşması beklenirken, bu başvuruların yüzde 17'sinin Türk vatandaşlarından geldiği belirtildi. Bu durum, sadece bir yıl içerisinde 51 bin Türk vatandaşının Almanya'da iltica talebinde bulunduğunu gösteriyor. Yılın sonlarına doğru bu rakamın 60 bine ulaşabileceği öngörülüyor. İltica başvurusunda bulunan Türk vatandaşlarına, gidecekleri yere göre renkli bantlar takılıyor ve başvurularının sonucu beklerken her birine aylık 500 euro yardım sağlanıyor. Son 10 yılda 82 bin Türk'ün iltica talebinde bulunduğunu düşünürsek, bu yılki rakamların 10 kat bir artışı ifade ettiği görülüyor.
Almanya'ya yönelik iltica taleplerinde ve özellikle Türk vatandaşlarının bu taleplerde önemli bir artış yaşandığına dikkat çekiliyor. Bu durum, hem Türkiye hem de Almanya için önemli diplomatik ve sosyal sonuçları beraberinde getirebilir.
2016 yılında gözlenen büyük ilticacı ve göçmen akınının üzerine çıkarak, 2023'te Avrupa genelinde ilticacı sayısında ciddi bir artış yaşandı. Özellikle bazı ülkelerde bu artış, ortalamanın çok üzerinde gerçekleşti.
Letonya ve Estonya Zirvede
Letonya, bu yılın öne çıkan ülkesi oldu ve iltica taleplerinde yüzde 168'lik bir artış yaşandı. Onu yüzde 119 ile Estonya izledi. Ancak bu artışın ardında yatan sebep, bu ülkelerin coğrafi konumları olabilir. Letonya ve Estonya'ya giden ilticacıların, Beyaz Rusya üzerinden Almanya'ya geçme planları olduğu düşünülüyor.
Almanya, yüzde 74'lük artışla ilticacı sayısında önemli bir yükseliş gösterdi. İtalya'da ise bu oran yüzde 63 olarak kaydedildi. Fransa, yüzde 37'lik bir artışla Avrupa genelindeki bu büyük dalgadan payını aldı.
2023 yılında Avrupa genelinde ilticacı sayısında gözlemlenen bu büyük artış, hem sınır güvenliği hem de sosyal hizmetler açısından Avrupa ülkeleri için ciddi bir zorluk oluşturmaktadır. Bu durum, Avrupa Birliği'nin göç ve iltica politikalarını yeniden değerlendirmesi gerektiğine işaret ediyor.
2023'te Almanya'ya iltica başvurularında önemli bir artış yaşanırken, bu başvuruların dağılımı ve organizatörlük yapan kaçakçıların yöntemleri dikkat çekiyor.
Almanya'ya bu yıl gelen ilticacıların yüzde 27'si Suriyeli, yüzde 17'si Türk ve yüzde 16'sı Afgan kökenli. Eritre, Irak, İran ve Somali gibi ülkelerin vatandaşları da Almanya'ya gelen ilticacıların arasında yer alıyor.
Doğu Avrupa üzerinden Almanya'ya olan girişlerde bir azalma gözlenmezken, kaçakçıların yeni yöntemleriyle daha fazla kişi bu yolla Almanya'ya ulaşıyor. Kaçakçılar, özellikle sınır ülkelerine getirdikleri insanları, sivil araçlarla Almanya'ya kaçırma eğiliminde. Kalabalık grupları minibüslerle, aileleri ya da tek başına olan bireyleri ise özel araçlarla taşıyorlar.
Sosyal medyada bu konudaki etkinlikleri artan kaçakçılar, artık reklam niteliğinde paylaşımlar yaparak, insanlara güvenli bir şekilde kaçak olarak Almanya'ya taşıyacaklarını vaat ediyorlar.
Almanya'ya iltica edenlerin artan sayısı ve kaçakçıların yeni yöntemleri, Avrupa'nın göç ve iltica meselesinde daha etkin stratejiler geliştirmesi gerektiğini gösteriyor. Bu durum, hem Almanya'nın hem de diğer Avrupa ülkelerinin önümüzdeki dönemde ciddi bir göç sorunuyla karşı karşıya kalabileceğine işaret ediyor.