Dünya

Almanya, ABD, Japonya, Çin... Dünyada başıboş köpek politikaları nasıl?

Kamuoyunun günlerdir konuştuğu başıboş köpek düzenlemesi TBMM tatile girmeden genel kurula gelecek. Tartışmaların odağında ise sahiplendirilmeyen köpeklerin uyutulması hükmü var. Peki dünyanın önde gelen ülkelerinde durum ne? Bu sorunu çözen ülkeler bu yolda neler yaptı? Hab

Almanya, ABD, Japonya, Çin... Dünyada başıboş köpek politikaları nasıl?
31-05-2024 11:06

Başıboş köpeklerin bir süre sahiplenilmezse 'uyutulmasını' öngören kanun taslağı kısa bir süre içinde TBMM'de görüşülecek. Türkiye'de günlerdir tartışmalar sürerken Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkede resmi olarak iki milyon, gayri resmi olarak dört milyon başıboş köpek olduğunu söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünya genelinde 200 milyondan fazla başıboş köpek bulunmakta. Birçok ülke kendi regülasyonunu uygularken, bazı ülkeler 'topla, kısırlaştır ve doğaya sal' yöntemini kullanırken, bazı ülkeler barınaklarda sahiplenene kadar bakıyor. Bazı ülkeler ise 'uyutuyor'.

ALMANYA'DA KURALLAR SIKI, UYUTMA YASAK

Almanya'da sokaklarda neredeyse hiç başıboş köpek ya da yabani köpek bulunmuyor. Alman toplumu genel olarak anlık bir kararla köpek sahiplenme eğiliminde değil.

REKLAM

Herhangi bir nedenle köpeğe artık bakamayacak olan kişinin olduğu durumda, ki bu sebep köpeği gezdiremeyecek kadar hastalanması, boşanma veya tam zamanlı çalışmak zorunda olunması ya da ölüm olabilir, genellikle ya köpek için yeni bir yuva bulunur ya da barınaklardan birine teslim edilir.

Almanya'da köpeklerin 'uyutulması' katı kurallarla yasaklanmış durumda. Köpeklerin uyutulmasının iki sebebi var: Hastalıktan dolayı köpeğin acısını dindirmenin başka bir yolunun bulunmaması ya da saldırganlığı sebebiyle kimsenin baş edememesi.

İki durumda da, birbirinden bağımsız iki veterinerin köpeğin uyutulması gerektiği sonucuna varması gerekir.

Almanya'da köpeklere rutin olarak mikroçip takılır, bu da bir hayvanı sokağa atmayı daha zor hale getirir. Çip kaydedildikten sonra, sahibi çip taranarak kolayca bulunabilir. Çip, uluslararası seyahatler için de bir gerekliliktir. Köpeklerin sınırları geçebilmeleri için mikroçipli ve kuduz aşılarının güncel olması gerekmektedir.

Eğer Almanya'da terk edilmiş ya da başıboş bir köpek bulunursa, onu polise ya da bir barınağa teslim etmelisiniz. Hayvan barınakları, başıboş veya terk edilmiş evcil hayvanlar için toplama merkezleridir. Burada hayvanlar, sahibi gelene ya da başka bir kişi hayvanı sahiplenene kadar beslenir ve bakılır.

REKLAM

Bulunan bir evcil hayvanı habersiz bir şekilde sahiplenmek de yasak. Her zaman polise ya da bir barınağa teslim edilmesi gerekiyor. Sahibi altı ay sonra hayvanı almazsa, o zaman hayvanı sahiplenebilirsiniz.

HOLLANDA: SIFIR BAŞIBOŞ KÖPEK ÜLKESİ

Hollanda, dünyada başıboş köpek sorununu çözen ilk ülke olarak öne çıkıyor. Ve Hollanda, bu başarıyı sokak köpeklerine toplu ötenazi yapmadan gerçekleştirdiğinin altını çiziyor.

1996 yılındaki düzenlemeyle hükümet, her köpeğin kısırlaştırılmasını zorunlu kıldı. Bu ameliyatların hepsi hükümet tarafından finanse ediliyor.

Hükümet ayrıca gerektiğinde bazı veteriner tedavilerini de karşılıyor. İnsanların mali yükünü hafifletmek bu zorunluluğun başarılı olmasına yardımcı oldu.

Ülkede profesyonel olarak evcil hayvan yetiştiriyor, satın alıyor, satıyor veya barındırıyorsanız, birçok katı yasaya uymanız gerekir. Bir yetiştiriciden veya evcil hayvan dükkanından köpek satın almayı tercih ederseniz, satın alma için ödemeniz gereken çok daha yüksek vergiler var.

REKLAM

Bir hayvana yönelik herhangi bir ihmal veya zulüm eylemi genellikle üç yıl hapis ve yaklaşık 16 bin 500 dolar (53 bin lira) para cezası ile cezalandırılır. Hayvanların terk edilmesi yasa dışı.

Yasaları uygulamak için özel bir polis birimi oluşturulmuş olup, öncelikli hedef hayvan zulmünü ve terk edilmesini önlemek. Bir hayvanla ilgili endişesi olan kişiler hayvan polisini arayabiliyor. Ülkede 200'den fazla köpek barınağı var ve bunların hepsi 'öldürmeyen' barınaklar.

19. yüzyılda Hollanda'daki köpek sayısı Avrupa'daki en yüksek sayıdaydı. Bu durum yerli halk arasında rahatsız edici bir kuduz salgınına yol açmış ve dönemin kötü hijyen koşullarıyla birleşince ülkede önde gelen ölüm nedenlerinden biri haline gelmişti.

İlk hayvanları koruma kurumu 1864 yılında kuruldu. On üç yıl sonra ilk köpek barınağı açıldı.

Hükümet 1962 yılında Hayvanları Koruma Yasasını yürürlüğe koydu. O zamandan beri, hayvan hakları Hollanda'nın sosyal meselelerinin ön saflarında yer aldı.

REKLAM

Hollandalılar için sokak köpekleri artık ülke tarihlerinin bir parçası. Dünyanın ilk sokak köpeksiz ülkesi, sokakta terk edilmiş tek bir köpek bile bırakmamayı başarmıştır.

Hollandalıların yaklaşık yüzde 90'ı ailelerine bir köpek sahiplendirdi. Bu da yaklaşık 1 milyon köpeğin artık bir evi ve ailesi olduğu anlamına geliyor.

BİRLEŞİK KRALLIK'TA KURALLAR 'SERT'

Birleşik Krallık başıboş köpek düzenlemesinde Almanya ve Hollanda'dan ayrılıyor. 1990 yılında düzenlenen kanuna göre yerel makamlar, kayıp evcil hayvanların sahipleriyle yeniden bir araya getirilebilmesi için başıboş köpekleri yedi gün boyunca tutmak zorunda.

Yedi günün sonunda köpek sahiplenilmezse, yetkili makam -genellikle bir yeniden sahiplendirme kuruluşu aracılığıyla- köpeğe yeni bir ev bulabilir. Eğer bulunmazsa, ötenazi yapılabilir.

İngiltere ve Galler'de başıboş köpeklerden polis sorumlu değil. Başıboş köpek bulunduğunda yerel makamların bilgilendirilmesi gerekiyor. Eğer kimseyi bilgilendirmeden başıboş bir köpek sahiplenilirse ileride hırsızlıkla suçlanabilir.

2020'de DogTrust'ta yayımlanan bir rapora göre 2020'de Birleşik Krallık'taki belediyeler yaklaşık 52 bin başıboş köpek yakaladı.

JAPONYA: ÖTENAZİ ÜLKESİ

Tokyo sokakları, "sıfır sokak köpeği" politikasının yürürlüğe girmesinden bu yana başıboş köpeklerden arındı. Ancak bunun için geliştirilen politika, 'ötenazi merkezleri'

Ülkedeki prosedürlere göre sokak köpekleri görüldüğünde yerel makamlara bildiriliyor. Yerel makamlar bu köpekleri toplayıp ötenazi merkezine götürüyor. Kurallara göre köpekler 3 ila 7 gün arasında barınakta tutuluyor. Daha sonra bu merkezlerde 15 dakika süren bir süreç sonunda ötenazi yapılıyor.

Japonya'da başıboş köpek sayısı yaklaşık 20 bin civarında.

ÇİN: KURALLAR ZAYIF

Çin'de başıboş köpeklerle ilgili ulusal ya da yerel düzeyde herhangi bir özel yasa bulunmuyor. Ancak bazı yönetmelikler var. 2021 Çin Evcil Hayvan Endüstrisi beyaz kitabına göre, başıboş köpek sayısı 40 milyon. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği gayri resmi rakamın 10 katı.

Çin'de yerel yönetimler evcil hayvan yönetmeliğinin uygulanmasından birinci derecede sorumlu. Diğer birçok ülkede olduğu gibi Çin'de de köpek ruhsatı gerekli. Özellikle nüfusun yoğun olduğu kentsel alanlarda bazı ırklar yasaklı. Örneğin Rottweiler, Şanghay'da yasak. Ayrıca aşı yaptırmak da şart.

Ülkedeki yerel yönetimler başıboş köpeklerden sorumlu. Bu yetkililer köpekleri toplayıp barınaklara koyar. Köpek belirli bir süre sahiplendirilmeyi bekler ve daha sonra 'uyutulur.

Çin'in bazı bölgeleri ise başıboş köpekleri toplar, kısırlaştırır ve geri salar. Ancak bu durum genellikler barınakların görece daha kapasiteli olduğu yerlerde uygulanır.

Ancak Çin, köpeklere karşı tutumuyla oldukça kötü bir üne sahip. Ülkenin güney bölgelerinde hala köpek yeme geleneği devam ederken, Yulin kentinde düzenlenen "Köpek Eti Festivali" hayvan severlerden büyük tepki alıyor. Ülkede köpek eti yemeyi yasaklayan herhangi bir düzenleme yok.

ABD: KARAR BARINAKLARDA

ABD'de hayvan kontrol yasaları, başıboş köpeklerin sadece birkaç gün süren bir bekletme süresi için alıkonulmasına izin veriyor. Sahibi bu süre zarfında köpeği geri almak için gelmezse, barınak onu sahiplendirebilir, bir araştırma tesisine satabilir veya ötenazi uygulayabilir.

Barınaklar hayvanlarla o kadar dolup taşıyor ki, aldıkları hayvanların çoğunu sahiplendirmekte zorlanıyorlar. Her yıl yaklaşık 3.1 milyon köpek barınaklara giriyor. Barınaklara giren köpeklerin yalnızca yüzde 48'i sahiplendirilebiliyor.

Barınaklardaki yaklaşık 620 bin köpek sahipleriyle yeniden bir araya getirilebiliyor.

ÇÖZÜM BİLİNÇLENDİRME, SIKI KONTROL

Almanya ve Hollanda gibi ülkelere bakıldığında sokak köpeği sorununun sıfır olduğu ve bunun bir süreç sonucu başarıldığı görülüyor. Eğitim ve bilinçlendirme kampanyaları sorunun aşılmasında önemli bir yer tutarken bu yolla sahiplendirme oranı artıyor. İlköğretim müfredatına hayvan haklarının alınması, birçok ülkenin uygulamalarında var. Zorunlu kısırlaştırma ve mikroçip uygulaması, insanların köpekleri satın almasındansa barınaklardan sahiplenmesi diğer öne çıkan uygulamalar.

Katı hayvan refahı yasaları da başıboş köpek sorununun önüne geçen en büyük etkenlerden. Bu yasalarla köpeklere zarar vermek ciddi ölçüde caydırılırken, köpek sahiplerinin köpeklerini sokağa salması da cezaya bağlanıyor.

Bir diğer önlem ise kamunun, yani devletin sorumluluğunda. Başıboş köpek sorununun çözümü için barınaklara ve veterinerlere finansman ve destek sağlaması, en kritik yollardan biri. Veterinerlerin başıboş köpeklere mikroçip takma uygulaması için bir fona erişimi olması, çözümlerden biri. Barınakların modernize edilmesi ve gerekli tıbbi ekipmanın sağlanması, başıboş köpek sorununa etkili yaklaşım yolu olarak öne çıkıyor.

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER