COVID'in geri çekildiği bir dönemde, halk sağlığı uzmanlarını en çok endişelendiren üç bulaşıcı hastalık sıtma, HIV ve tüberküloz olarak listeleniyor. Bu üç hastalık her yıl yaklaşık 2 milyon insanın ölümüne neden oluyor.
Bunların yanı sıra, özellikle tedavi için kullanılan antibiyotik ve antiviral ilaçlara dirençli hale gelen bazı patojenlerin yer aldığı izleme listeleri de mevcut. Bu gruplardan biri de hızlı salgınlara neden olma olasılığı daha yüksek olan influenza virüsleri.
ENDİŞE YARATAN BİR VİRÜS: KUŞ GRİBİ (H5N1)
İnfluenza virüsü, şu sıralar büyük bir endişe kaynağı ve 2025'te ciddi bir sorun haline gelmenin de eşiğinde.
İnfluenza A alt tipi H5N1, genellikle "kuş gribi" olarak adlandırılır. Bu virüs, hem vahşi hem de evcil kuşlar arasında (özellikle kümes hayvanlarında) yaygın olarak bulunuyor. Son zamanlarda, ABD'deki bazı eyaletlerde süt sığırlarını enfekte etmeye başladı ve Moğolistan’da atlarda tespit edildi. Kuşlarda görülen influenza vakaları arttığında, her zaman insanların bu hastalığı kapma riski vardır. Kuş gribi insanlara da bulaşabilir; bu yıl ABD'de çiftlik çalışanlarının enfekte sığırlarla temas etmesi ve çiğ süt içmesi sonucunda 61 vaka rapor edildi.
Bu, önceki iki yılda Amerika kıtasında yalnızca iki vaka olduğu düşünüldüğünde, oldukça büyük bir artış. İnsan enfeksiyonlarında yüzde 30’luk bir ölüm oranı göz önüne alındığında, kuş gribi halk sağlığı yetkililerinin öncelikleri arasında hızla yükseliyor.
İNSANLAR ARASINDA YAYILMA RİSKİ
Şans eseri, H5N1 kuş gribi şu an insanlar arasında bulaşmıyor, bu da bir pandemiye neden olma olasılığını büyük ölçüde azaltıyor. Influenza virüsleri, hücrelerin dışındaki sialik reseptörler adı verilen moleküler yapılara bağlanarak hücrelere girer ve çoğalmaya başlar.
İnsanlara uyum sağlamış grip virüsleri, bu sialik reseptörleri çok iyi tanır. Bu da onların, insan hücrelerine kolayca girmesine ve yayılmasına olanak tanır. Ancak kuş gribi, kuş sialik reseptörlerine uyum sağlamıştır ve insan reseptörlerine "bağlanırken" bazı uyumsuzluklar gösterir. Bu nedenle, mevcut formuyla H5N1 insanlarda kolayca yayılmıyor.
Bununla birlikte, yakın tarihli bir çalışma, grip genomundaki tek bir mutasyonun H5N1’i insanlar arasında yayılabilir hale getirebileceğini ve bu durumun bir pandemiyi başlatabileceğini gösterdi. Eğer bu kuş gribi türü insanlar arasında bulaşabilir hale gelirse, hükümetlerin yayılmayı kontrol altına almak için hızlı hareket etmesi gerekecek. Dünya genelindeki hastalık kontrol merkezleri, kuş gribi ve diğer potansiyel tehditler için pandemi hazırlık planları hazırladı.
Örneğin Birleşik Krallık, 2025'te bu riskle başa çıkmak için kuş gribine karşı koruma sağlayabilen 5 milyon doz H5 aşısı satın aldı.
GIDA GÜVENLİĞİ VE EKONOMİK ETKİLER
Kuş gribinin insanlar arasında yayılma potansiyeli olmasa bile, hayvan sağlığını 2025'te daha fazla etkileyebilir. Bu durum, büyük hayvan refahı sorunlarının yanı sıra, gıda arzını bozma ve ekonomik etkiler yaratma potansiyeline de sahiptir.
Tüm bu çalışmalar, “tek sağlık” adı verilen bir yaklaşımın parçasıdır: İnsan, hayvan ve çevre sağlığını birbirine bağlı varlıklar olarak ele almak ve hepsini eşit derecede önemli kabul etmek.
Çevremizdeki ve etrafımızdaki hayvanlarda hastalığı anlamak ve önlemek, bu hastalıkların insanlara geçmesini önlemede önemli bir rol oynar. Benzer şekilde, insanlarda bulaşıcı hastalıkları izleyerek ve engelleyerek, hayvanlarımızın ve çevrenin sağlığını da koruyabiliriz.
Ancak, sıtma, HIV, tüberküloz ve diğer patojenler gibi devam eden “yavaş pandemileri” unutmamalıyız. Bunlarla mücadele, gelecekte ortaya çıkabilecek yeni hastalıklara karşı hazırlıklı olmak kadar önemlidir.