
Açıklamada “tasarruf” önlemlerinin faturasının kadınlara çıktığı belirtilirken “Geçtiğimiz 8 Mart’tan bu yana Türkiye’de işçi ve emekçi kadınların hayatı, iktidarın politikalarıyla daha da çekilmez hale geldi.
Kamu kaynakları holdinglere, şirketlere, patronlara aktarılırken ‘sabredin, dişinizi sıkın’ denen işçi ve emekçilerin tüm haklarına göz dikildi. ‘Tasarruf’ adı altında kamu hizmetlerine ayrılan bütçe azaltıldı: Bakanlar, bürokratlar üç beş maaş alırken bahsedilen tasarruf, işçilerin, gençlerin ve çocukların servislerinden, kreşlerinden ve yemeklerinden yapıldı” dendi.
‘ÜCRETSİZ KREŞ’
İktidar cephesinden “en az üç çocuk” yapın çağrılarına karşın uygun maliyetli kreşlerin olmadığına da dikkat çekilen açıklama “Ücretsiz 7/24 açık kreş istiyoruz. Çalışma ortamlarımız güvenli değil. İtibarsızlaştırılıyoruz, ayrımcı uygulamalara maruz kalıyoruz. Şiddetsiz bir yaşam istiyoruz. İdarelerin baskıları nedeniyle istediğimiz sendikaya üye olamıyoruz. Hiçe sayılan hayatlarımız, değersizleştirilen emeğimiz ve haklarımızın güvencesi, dayanışmamız ve mücadelemizdir” ifadeleri kullanıldı.