Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yunanistan'ın egemenliğini her zaman savunabilmesi için orduya yatırım yapılması gerektiğini belirten Miçotakis, “Yunanistan'ın savunma açısından ne kadar güçlü olursa müzakere masasına da o kadar güvenle oturacağını” dile getirdi.
“Türkiye'nin revizyonizminin özünün değişmediğini” savunan Miçotakis, “ülkenin silahlanma programından herhangi bir taviz verilmeyeceğini” aktardı.
Miçotakis, “Biz kimseden korkmuyoruz. Türkiye ile olan karmaşık ilişkilerimiz, bizi savunmamız için bir Orta Avrupa ülkesinden daha fazla para harcamak zorunda bırakıyor” dedi.
GÖÇ POLİTİKASI
“Avrupa'nın göç sorununa yanıtının Schengen'in tek taraflı olarak kaldırılması olamayacağını ve Almanya'nın düzensiz göçü azaltmak amacıyla tüm kara sınırlarındaki kontrolleri genişletme adımına katılmadığını” ifade eden Miçotakis, şunları söyledi:
“Cevap, Avrupa'nın sınırlarının korunması konusunda adil bir uzlaşma olabilir. Topu, ilk giriş yapan ülkelere atmamalıyız. Halk bize güvendiğinden beri ülke sınırlarını korumak için adil ve katı bir politika izledik. Yunanistan Evros'ta Avrupa sınırlarını savundu ve bu, tüm AB'yi, sınırları geçen insan sayısını sınırlayamazsak ikincil akışlar sorunuyla başa çıkamayacağımıza ikna etmek için sistematik bir çabanın ilk adımıydı. Ve o zamandan beri Avrupa bu konuya adapte oldu. Bu politika, sınırdan giren göçmen sayısını azaltma ve adalardaki durumu normalleştirme etkisi yarattı.”
“TÜRKİYE, MESAJI ALDI”
Miçotakis, bu konuda “Türkiye ile işbirliğinin gerekli ve tatmin edici olduğunu, zira komşu ülkenin göç meselesinin araçsallaştırılmasına Yunanistan ve Avrupa tarafından müsamaha gösterilmeyeceği mesajını aldığını” savundu.
Miçotakis, Yunan Sahil Güvenliği'nin, “binlerce düzensiz göçmeni kurtardığını ve Yunan Sahil Güvenliği'ne yönelik komplo teorileri yaymanın aşağılayıcı olduğunu” iddia etti.
“Sahil Güvenliğin bir göçmen kabul servisi olmadığını” belirten Miçotakis, “Sadece aktif caydırıcılık var, geri itme yok” ifadelerini kullandı.
