Bu sene 22’ncisi düzenlenen Doha Forum’da, “Filistin İçin Tek Yürek: İşgalin ve Soykırımın Karanlığında Umudu Korumak” Programı’na katılmaktan memnuniyet duydum.
Tam 14 aydır örgütlü bir zalimliğin, insanlığın ortak vicdanına gerçekleştirdiği en acımasız saldırılardan birine tanık oluyoruz.
Gerçek şudur ki; İsrail’in Filistin topraklarında gerçekleştirdiği “post-modern bir Holokost”tur.
Tüm dünyanın gözleri önünde, masum hayatlar, her gün artan farklı sayılar arasında kaybolup gidiyor.
İsrail, “meşru müdafaa” adı altında genci yaşlısı, kadını erkeği, Hristiyan’ı Müslümanı ayırt etmeksizin bir ülkeyi, milleti ve kültürüyle topyekûn tarihten silmeye çalışıyor.
İşte bu nedenle diplomasinin ve diyalogun merkez noktası haline gelen Forum vesilesiyle, geçen yıl 15 Kasım’da, İstanbul’da, lider eşleriyle birlikte yaptığımız “Filistin İçin Tek Yürek” olma çağrımızı bir kez daha yineledim.
Gazze’yi ayakta tutan umut etrafında birleşelim ve ortak gücümüzü etkili bir eyleme dönüştürelim.
Bugün hala kurtarabileceğimiz masumlar için, hemen şimdi, ama’sız, niye’siz bir ateşkes çağrımızı daha da yüksek haykıralım.
Unutmayalım, Filistin’in hikayesi, bizim ortak mirasımız…
Sayıların ve savaşın ötesindeki Filistin’e ve Filistinlilere sahip çıkma cesareti gösteren herkesi yürekten selamlıyor, Forum’un hayırlara vesile olmasını diliyorum.
