8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde The Economist, geleneksel işgücü piyasasında toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda 'cam tavanlar endeksini' yayınladı.
Yüksek öğrenim, işgücüne katılım, ücret, çocuk bakım masrafları, annelik ve babalık hakları, işletme okulu başvuruları ve üst düzey işlerde temsil gibi verileri bir araya getiren endeks, kadınların işyerinde eşit muamele görme şansının en iyi ve en kötü olduğu ülkelere ilişkin de bir ortalama sunuyor.
Listede kadınların mesleki fırsatlarının erkeklere göre en fazla olduğu yerleri gösteriyor.
İSKANDİNAV ÜLKELERİNDE BAŞARI SÜRPRİZ DEĞİLİskandinav ülkeleri her zaman olduğu gibi bu sene de endeksin zirvesinde yer almaya devam etti.
REKLAMThe Economist, "İskandinav ülkeleri, kadınların üniversiteyi tamamlamasına, iş bulmasına, üst düzey pozisyonlara erişmesine ve kaliteli ebeveyn izni sistemlerinden ve esnek çalışma programlarından yararlanmasına yardımcı olma konusunda özellikle başarılı" diyerek bu ülkelerin başarısının aslında sürpriz olmadığını da ortaya koyuyor.
Endekste İzlanda'nın ardından ilk beş sırasıyla İsveç, Norveç, Finlandiya ve Fransa olarak belirlendi. Yeni Zelanda ise 13. sırada yer alıyor.
2023 endeksiyle karşılaştırıldığında en fazla iyileşme gösteren ülkeler Avustralya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti olurken düşüş yaşayanlar Yeni Zelanda, Amerika ve İngiltere yer alıyor.
ÜCRETLİ DOĞUM İZNİNİN OLMADIĞI TEK ÜLKE ABDABD, ücretli doğum veya babalık izni sunmayan tek OECD ülkesi olarak eleştirileri çekmeye devam ederken, bu durum her yıl sıralamada aşağıya inmesine neden oluyor. Ancak bununla birlikte, yönetimde kadınlara yer vermeye yönelik en güçlü oran da ABD'de yer alıyor. Genel olarak, OECD ülkelerinde yönetimde kadınların payı 2023'ten bu yana yüzde 33,5'ten yüzde 34,1'e yükseldi. Yani yükseliş hızlı değil ancak ilerleme var.
REKLAMKadınların yönetim kurullarındaki yüzdesi OECD genelinde ilk kez yüzde 33'e ulaşırken bu ölçümde liderler Yeni Zelanda, Fransa ve Danimarka oldu.
TÜRKİYE AVRUPA SONUNCUSUBir başka veride ise İskandinav ülkeleri yine lider olurken, Türkiye Avrupa sonuncusu oldu.
Claims.co.uk uzmanları tarafından yürütülen çalışmada Dünya Ekonomik Forumu'ndan (WEF) elde edilen cinsiyet farkı verilerini incelendi. 46 Avrupa ülkesi ayrıntılı bir incelemeye tabi tutuldu ve kadınların geliri, parlamentoda kadınların temsili ve kariyer ilerleme fırsatları gibi faktörlere dayalı olarak 100 üzerinden puan aldı.
İzlanda, 100 üzerinden 86,49 puanla Avrupa'nın kadın çalışanlar açısından en iyi ülke oldu. Verilere göre İzlanda'da 190 bin kadın yıllık yaklaşık 40 bin 500 euro kazanıyor ve bu bir başka Avrupa ülkesi olan Yunanistan'ın 2 katı olarak da öne çıkıyor. İzlanda'nın ulusal parlamentosu olan Althing'in %47,6'sı kadınlardan oluşurken ücret eşitliğinde de Arnavutluk'un ardından ikinci sırada yer alıyor.
REKLAMFinlandiya, 100 üzerinden 81,72 puanla Avrupa'da ikinci en iyi sıralamayı elde ederken parlamentosunun %45,50'si kadın, %50'si de bakanlık görevi üstleniyor. Finlandiya'da kadınlar yıllık ortalama 36 bin 500 Euro gelire sahip olurken, istihdam oranlarında %74,1 ile erkekleri geride bırakıyor.
100 üzerinden 68,97 puanla üçüncü sırada yer alan Norveç, yıllık 49 bin 500 Euro ile Finlandiya'dan %35,6 daha yüksek bir maaş sunuyor. Ayrıca Norveç parlamentosu Storting'in %45'i kadınlardan oluşuyor ve %38,8'i bakanlık pozisyonunda bulunuyor. Norveçli kadınların yaklaşık dörtte üçünün işgücü piyasasında aktif olduğu ülke, çocuk bakımı ve istihdam konusunda da pek çok hak sunuyor.
100 üzerinden 65,16 puan alan İsveç, ülkede yaşayan 5,2 milyon kadın için ortalama 42 bin 300 Euro maaşla dördüncü sırada yer alıyor. Yükseköğretim mezunlarının %58,3'ünün kadın olduğu ülkede tacize karşı sıkı önlemler uygulanmakta ve ülke, %46 ile dünyanın en yüksek kendini feminist olarak tanımlayan yüzdeye sahiptir.
Arnavutluk, 100 üzerinden 62,93 puanla beşinci sırada yer alıyor ve ortalama 10.100 Euro'luk daha düşük bir gelire rağmen ücret eşitliğinde Avrupa ülkelerine liderlik ediyor. Parlamentoda yüzde 35,7 oranında kadın temsili bulunurken, yüzde 43,8'i bakanlık pozisyonunda bulunuyor. Ülkede ayrıca kadınların işgücüne aktif katılımı (%43,1), STEM mezunlarında yüksek kadın varlığı (%46,7) ve firmalarda yüksek sahiplik (%16,9) görülüyor.
Bulgular hakkında yorum yapan Claims.co.uk sözcüsü "İskandinav ülkeleri, değişimi vurgulayarak kadınların kariyerini ilerletme konusunda başı çekiyor. Veriler, bu ülkelerin kadınların geleneksel rolünü yeniden tanımladığını ve işyerinde çalışma düzenini yeniden şekillendirdiğini gösteriyor" dedi.
Aynı verilerde Türkiye ise iç açıcı bir tablo sergilemiyor. Listede Türkiye, 46 ülke arasında sonuncu sırada yer alıyor.
KADINLAR AİLE VE KARİYER ARASINDA SEÇİM YAPMAK ZORUNDA KALIYORListenin sonlarında bulunan Japonya, Türkiye ve Güney Kore'deki kadınlar ise hala işyerinde büyük engellerle karşı karşıya.
Araştırma bunu kısmen toplumsal normların hala kadınların bir aileye sahip olmak ya da bir kariyere sahip olmak arasında seçim yapmasını beklemesiyle açıklıyor.
Veriler, 2024 yılında bile hem kariyer hem de çocuk sahibi olmanın birçok kadın için ulaşılmaz olduğunu gösteriyor. The Economist'in 134 ülkeyi kapsayan bir araştırmasında annelerin yüzde 15'inin on yıl içinde işgücüne dönmediğini ortaya çıkardı.
Dünya genelinde 25 ila 54 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 95'i çalışırken, kadınların yalnızca yüzde 52'si çalışıyor. Çoğunluğu zengin ülkelerden oluşan OECD'de erkeklerin payı yüzde 91, kadınların ise yalnızca yüzde 75.
Ancak hem ülkeler arasında hem de ülkelerin kendi için büyük farklılıklar mevcut. Özellikle büyükşehirler, ülke geneline kıyasla daha büyük farkları ortaya koyuyor.
METROPOLLERDE BÜYÜK FARKNBER'in Child Penalty Atlas'ında yer alan verilere göre Çin'de annelerin yalnızca %4'ü on yıl içinde işe geri dönmezken Pekin'de bu %12 olarak kendini gösteriyor. Vietnam'da bu oran %1 olurken Ho Chi Minh City'de %25. Birleşik Krallık'ta bu veri %34 olurken Londra'da oran %43'lere ulaşıyor. Aynı şekilde Kenya'da %7 olan oran Nairobi'de %22 olarak dikkat çekiyor.
Ancak kariyer ve ev arasında tercih yapmak söz konusu olduğunda en büyük fark Türkiye'de mevcut. Türkiye'de annelerin )'u on yıl içinde işe geri dönmezken İstanbul'da bu oran tam %61.
Analize göre bu farklar, büyükanne ve büyükbabaların çocuklara baktığı çok kuşaklı haneleri yansıtıyor. Büyükşehirlerde kalabalık ailelerin çocuklara bakması daha zor olduğundan ve iş yerleri anneler için yeterli imkanı sunmadığından kadınlar bir tercih yapmak zorunda kalıyor.
Uzmanlara göre bu ayrımlar yıl içerisinde azalıyor. Ancak tamamen eşit ve dengeli bir orana ulaşmamız ve cam tavanları tüm dünyada kırmamız için çok daha uzun yolumuz var.
* Haberin görselleri Associated Press'ten servis edilmiştir.