Sadıkoğlu: Afet bölgesi ilan edilmesi talebimizi resmi olarak ilettik
Yaşanan zirai don sonrası Malatya’nın “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edilmesi için Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıklara resmi başvuruda bulunduklarını belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Yaşadığımız don afetinin getireceği ekonomik kaybı kaldıracak güçte değiliz. Üreticimiz başta olmak üzere şehrimizin ekonomik kaybının tespiti ve desteği için afet bölgesi ilan edilmesi şarttır. Talebimizi resmi olarak ilettik, sürecin takipçisiyiz” dedi.
Malatya’nın “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edilmesi için Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıklara resmi başvuruda bulunduklarını kaydeden Başkan Sadıkoğlu, “Zirai donun şehrimize verdiği zararın en üst seviyede karşılanması için Malatya’nın “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edilmesi gerektiğini bir kez daha talep ediyoruz. Talebimizi sadece sesli olarak dillendirmiyoruz, resmi olarak da girişimlerde bulunduk. Hazırladığımız kapsamlı resmi yazımızı Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere İçişleri Bakanlığı’na, Tarım ve Orman Bakanlığı’na Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gönderdik. Sürecin takipçisi olacağız. Üreticimiz başta olmak üzere, esnafımız, tüccarımız ve ihracatçımızın yanındayız” diye konuştu.
“YAŞANACAK EKONOMİK KAYIP BÜTÜN ŞEHRİ ETKİLEYECEK”
Zirai dondan dolay yaşanacak ekonomik kaybın bütün şehri olumsuz etkileyeceğini belirten Başkan Sadıkoğlu, “12 Nisan gecesi, 6 Şubat sonrası ikinci afeti yaşadık. Ülkemizin büyük bir bölümünde etkili olan zirai dondan Malatya olarak derinden etkilendik. Rakımı yüksek ilçelerimizin bazı bölgelerinde -12 dereceyi bulan havada şehrimizdeki tüm kayısılar dondu. Zirai don, sadece kayısıları dondurmadı, ağaçların fizyolojik yapısına da zarar verdi. Bu yıl rekoltemiz sıfıra inecek. 50 binden fazla ailemizin geçimini doğrudan, şehrimizin tamamını da dolaylı yoldan etkilen kayısıda yaşadığımız don afeti ciddi ekonomik sıkıntıları da beraberinde getirecek. Üstelik kayısı ağaçlarımızın büyük çoğunluğu da sigortasız. Edindiğimiz bilgiye göre; şehrimizde 19 bin 500 adet TARSİM poliçesi kesilmiş. Bu poliçelerin sadece 8 bin 720’si kayısı üreticisi. Kayısı üreticimizin sadece yüzde 20’sinin ağaçlarını sigortalattığını görüyoruz. Üstelik sigorta meslek komitemizden aldığımız bilgiye göre; sigorta yaptıran üreticilerimizin çoğunun sigorta poliçeleri sadece doluyu kapsıyor, zirai donu kapsamıyor. Bu da ayrı bir sıkıntı. TARSİM sigortası yaptıran ve yaptırmayan tüm çiftçilerin mağduriyetinin giderilmesi şarttır. Hala depremde aldığımız yarayı tedavi sürecindeyken, zirai dondan dolay yaşanacak ekonomik kayıp bütün şehri olumsuz etkileyecektir. Zirai donun açtığı ekonomik yarayı saracak kalıcı adımlar atılmazsa, üreticimizle birlikte yüzlerce sektör aynı mağduriyeti yaşayacaktır. Üreticimiz başta olmak üzere, esnafımız, tüccarımız, ihracatçımız ile zirai ilaç, gübre, çadır, branda, makine ekipman ve nakliye başta olmak üzere kayısıyla ilgili tüm sektörler desteklenmeli, ilimiz ekonomisinin önü açılmalıdır” dedi.