İktidarın özelleştirmeyi planladığı Çayırhan Termik Santralı’nda çalışan madenciler, özelleştirmeye karşı hem yeraltında hem de yerüstünde “Satışa karşıyız” diyerek eylem başlattı. Ocağa inen iki vardiyadaki toplam 500 işçi madenden çıkmadı. Yerüstündeki işçiler de onlara destek için ocak önünde eyleme geçti.
2000 yılında Ciner Grubu’na rödövans yoluyla devredilen Çayırhan Termik Santralı ve kömür madenleri 20 yılın sonunda işçilerin bütün hakları ile birlikte Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’nun iştiraki olan Kömür İşletmeleri AŞ’ye geçmişti. İktidar geçen aylarda santral ve kömür sahalarını yeniden özelleştirmeye açtı. Bu kez santral tüm varlıkları ile birlikte “varlık satışı” yöntemiyle özelleştirilecek. Maden bölümünde ise anayasa gereği ruhsat devri yapılacak.
4 Aralık’a kadar şirketlerden teklifler alınacak. Santral ve kömür madenlerinde toplam 1700 işçi çalışıyor. İktidar, özelleştirme öncesinde 7 Eylül’de yayımlanan kararla Çayırhan Termik Santralı’nın ihtiyacı olan kömürün temini için Beypazarı’ndaki bazı taşınmazlar hakkında “acele kamulaştırma” kararı alınmıştı. Böylece yeni işletmeciye büyük avantaj sağlanmıştı.
AÇILMAMIŞLAR DA GİDECEK!
Özelleştirmeye karşı çıkan işçiler önceki geceden itibaren maden ocağında eylem başlattı. 2 vardiyada toplam 500 işçi kendilerini madene kapattı. Yerüstünde çalışan işçiler de onlara destek olmak amacıyla madenin girişinde eylem başlattı. Görüştüğümüz madenciler, “Burası daha önce rödövans yoluyla işletiliyordu. Bir sorun yoktu. Daha sonra Kömür İşletmeleri AŞ’ye geçti. Yine bir sorunumuz yoktu. Bütün haklarımızı alıyorduk. Sendikal haklarımız vardı. Şimdi ise santralda ‘varlık satışı’ ile herşey satılıyor. Biz varlık satışına kesinlikle karşıyız” dediler. Santral ve madenin Çayırhan’da lojmanları, sosyal tesisleri bulunduğunu belirten işçiler, “Santrala ait her şeyi satıyorlar. Lojman, tesis, site ne varsa satıyorlar” diyerek tepkilerini dile getirdiler. İşçiler, daha açılmamış maden ocakları olduğunu, buraların da özelleştirileceğine dikkat çekti. Emekçiler, “Santrala ait ise ne varsa satılıyor. Çayırhan’ın 3’te 2’si satılıyor” diyerek tepki gösterdiler.
Bu arada işçilerden Çayırhan’daki lojmanları da dört ay içerisinde boşaltmaları istendi. İhale şartnamesinde kendileri ile ilgili hiç birşey olmadığına işaret eden madenciler, “Yeni gelecek işveren belki kimseyle çalışmak istemeyecek. Tamamen işverenin keyfine kalıyoruz” dediler.
‘BU MİLLİ BİR MESELE’
Maden ocağında örgütlü Türkiye Maden İşçileri Sendikası’nın genel başkanı Nurettin Akçul, siyasilerle, bakanlık ve genel müdürler düzeyinde işçilerin talepleriyle ilgili görüşmeler yaptıklarını ancak sonuç alamadıklarını söyledi. Özelleştirmeyle başta işçiler olmak üzere tüm bölge halkının etkileneceğini belirten Akçul, “Madenci bekler bekler ondan sonra deniz dalgası gibi olur. Şimdi arkadaşlarımız yer altında. Bugün bir patlama oldu. Yani taleplerimiz karşılık buluncaya kadar, olumlu dönüşler gelinceye kadar bu mücadele devam edecek” dedi.
Akçul sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sadece bu bölgenin meselesi değil. Bu milli bir mesele. Ülke kaynaklarının heba edildiği bir ortamın içinde, heba edilmek üzere olduğu bir ortamın içindeyiz. Buna ülke olarak sahip çıkılması gerekiyor. Fütursuz özelleştirmeler, işçiyi yok sayarak yapılacak pazarlıklara karşı topyekun ülke olarak direnmemiz gerekiyor.”