Koruyucu sağlık hizmetlerinin adresinin öncelikle birinci basamak sağlık kuruluşları olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bebeklerin aşıları yapılmalı, gebe, bebek, çocuk izlemleri aksatılmamalıdır. Yenidoğan dönemindeki hastalıklara karşı erken tanı ve tedavi sağlayan tarama programları son derece önemlidir. Bu nedenle ailelerin bebeklerinin aşılarını veya topuk kanı verme gibi uygulamaları ihmal etmemesi gerekir” dendi.
Açıklamada, “Yetişkin toplumda ise hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalığı olanların kontrolleri düzenli olarak yapılmalıdır. Erken tanısı mümkün olan kanserler için uygun yaş gruplarındaki bireyler tarama programlarına dahil olmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
Artan çevre kirliliği nedeniyle çevre sağlığı sorunlarının önem kazandığı ifade edilen HASUDER açıklamasında, “Afetlere karşı toplumun ve sağlık sistemlerinin dirençliliğinin artırılması, iklim krizinin neden olduğu ve olacağı sağlık sonuçları konusunda uyum planları geliştirilmesi gerektiği kaydedildi. Artan yoksulluk ve eşitsizliklerine de değinen HASUDER, bu konuda önlem alınması çağrısı da yaptı.
‘AŞI REDDİ TEHDİT’
İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Gonca Keskindemirci, çocukluk çağındaki aşı retlerinin toplum sağlığını tehdit ettiğini söyledi.
Aşının mümkün olan en erken yaşta yapılmasının önemine vurgu yapan Keskindemirci, “Aşılama en iyi halk sağlığı uygulamalarından birisidir. Çocuğun sağlığı için anne sütü ne kadar önemliyse çocuğun sağlığını korumak açısından da aşılanma o kadar önemlidir. Toplumun en az yüzde 97’sinin aşılanması gerekir. Eğer aşılanma oranları, toplumsal bağışıklığı olan bir ülkede düşerse o toplum içinde enfeksiyonları daha fazla görmeye başlarız” diye konuştu.