Beşiktaş, Süper Lig’in son sırasına demir atan İstanbulspor’u 2-0 yenerek üçüncülük iddiasını sürdürdü. Portekizli teknik adam Santos’un gelişiyle birlikte yeni hikayelerin beklendiği Siyah-Beyazlı takımda ne yazık ki eski günler aranıyor.
Alt lige düşmesine kesin gözüyle bakılan İstanbulspor karşısında farklı bir oyun bekleniyordu. Oysa, haftalardır izlediğimiz ve Beşiktaş kültürüne yakışmayan oyunun ileriye gitmesi bir yana kötülük devam ediyor. Santos, kariyerine bakıldığında daha çok savunma ağırlıklı bir taktik planı ile biliniyor. Topu rakibe bırakıp, kontra toplarla sonuç odaklı bir anlayışı var.
Siyah-Beyazlılar galibiyete sevinmiş olabilirler ancak ortada bir gerçek var. Bu oyun taraftarı mutlu edecek mi ya da geleceğin oyun kurgusu böyle mi olacak?
Eğer izlediğimiz ve oyundan çok oyuncu ile kazanılan maçlar gelecek adına umut olabilir mi? Asıl tartışılması ve üzerinde durulması gereken bu gerçekten kaçmak mümkün değil.
İstanbulspor maçını masaya yatırdığımızda çok çarpıcı istatistiklerle karşılaşıyoruz. Rakip takım kenarları iyi kullandı. Beşiktaş ceza sahasına beklediklerinden daha fazla geldiler. Hatta, ilk yarı Siyah-Beyazlı takıma göre ofansif olarak göze hoş gelen bir oyun sergilediler. Pas hatası yapmadılar. İkili mücadeleleri kazandılar. Orta sayıları fazlaydı. Direnç görmeden top sürdüler, çok çabuk savunma oyuncuları ile burun buruna geldiler. Tek eksikleri son vuruş yapacak becerileri yoktu. Düşünelim ki, daha iyi bir takım bu kadar pozisyon bulsa sonuç ne olabilirdi?
Santos’un takımı savunmayı kontrol edebilme adına sabit ve yerini kaybetme korkusu ile oynuyor. Kenarlar ofansif özelliklerini göstermek için çabalasa da frene basmaları söyleniyor. Orta saha, savunmaya da, forvete de çok uzak oynuyor. İleride çoğalma, hızlı topla çıkma, pas oyunu ne yazık ki yapılamıyor. Rakip kale önünde pozisyon bulma girişimi kaleci Mert’in uzun topları ile düşünülen bir taktik olarak dikkat çekiyor.
2-0’dan sonra oyunu bırakan İstanbulspor’a karşı daha üretken, coşkulu ve gol şansı yüksek bir mücadele beklense de, gerçekleşmedi.
18 yaşındaki Semih yine harika bir gol attı. Takımı rahatlatan Semih bu sezon 9. golünü de atmış oldu. Ardından yeni transfer Muçi’nin golü ile maçın sonucu belirlendi. Teknik direktör Santos, yaptığı değişiklikler sonucu Muçi’yi sol kanata aldı. Bu oyuncu merkezden gelen, kaleyi gördüğünde iyi şutlar atan özellikleri sahip bir oyuncu. Kenara göndermekle neyi düşündüler gerçekten anlamak zor.
Beşiktaş kadrosunu bakıldığında iyi isimlere sahip olduklarını görmek mümkün. Ancak, bu kadronun oyun bütünlüğünden uzak oluşu şaşırtıcı bir durum. Muçi ve Al-Musrati transferlerinin yapılma nedeni daha iyi bir orta saha kurgusu içindi. Fakat, izlediğimiz oyun bu oyuncular olmadan da oynanıyordu. Eğer katkı bekleniyorsa, Santos ve ekibi günümüz futbol anlayışına dönmeli. Yoksa, çakılı savunma, topu rakibe bırakma, uzun toplarla şans golü aramanın modası çoktan geçti. Üstelik Beşiktaş gibi bir büyük takıma bu anlayış hiç mi hiç yakışmaz.
Hafta sonu Galatasaray derbisi var. Hangi Beşiktaşlı bu maç için hayal kurabilir_ Bırakın kazanmayı mücadele ve oyun olarak umutlanabilir. Dileriz, Santos bizi yanıltır. Beşiktaş tarihine yakışır oyunu bir an önce sahaya yansıtır.