BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD borsalarında düzeltme bölgesine giren ralli yeniden alevlendi. Bunda Fed’in faiz artırım kampanyasında sona geldiği inancı büyük rol oynuyor. Ancak hala geçilmesi gereken bir engel bulunuyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, ABD hisse senedi piyasasındaki ralli, önemli bir kırılma anıyla karşı karşıya. Yatırımcışlar, ABD Ekim enflasyon verilerini nasıl değerlendirmeleri gerektiğine odaklanıyor.

Piyasaların yönünü nasıl etkileyecek?

MarketWatch’tan Joesph Adinolfi’nin haberine göre, sıcak enflasyon raporunun ABD hisse senetlerinde 2022 yılında sıklıkla olduğu gibi sert dalgalanmalara yol açmasının üzerinden uzun zaman geçti ancak bu, Salı günü açıklanacak Ekim ayı tüketici fiyat endeksinin piyasalar için bir erteleme şöleni olacağı anlamına gelmiyor.

Aksine, bazı Wall Street analistleri Ekim ayı TÜFE raporunun hisse senetleri için kritik bir katalizör olarak ortaya çıkmasının ve piyasayı beklenenden daha yumuşak bir rakamla yukarı taşıma potansiyelinin mümkün, hatta muhtemel olduğuna inanıyor.

Önde gelen ekonomistlerden en az biri, verilerin geçen ay tüketici fiyatlarının büyük ölçüde değişmediğini, hatta düştüğünü göstermesini bekliyor. Renaissance Macro Research ekonomi sorumlusu Neil Dutta, yaptığı yorumda, “Ekim ayı için negatif bir TÜFE enflasyonu baskısı görmek beni şaşırtmaz” diyor ve ekliyor: “Sonuçta, perakende benzin ve kalorifer yakıtı fiyatları ay boyunca yüzde 10'un biraz üzerinde düştü ve enerjinin, toplam TÜFE'de yaklaşık yüzde 7 gibi küçük bir paya sahip olmasına rağmen, ayın büyük bir bölümünde oluşan dalgalanmaların sorumlusu olabileceğini biliyoruz.”

Hisse senedi piyasalarında yol ayrımı

Ekim ayı TÜFE raporu piyasalar için kritik bir dönemeçte geliyor. Yatırımcılar, Eylül ayında yayınlanan son tahminlerinde de belirttiği gibi, Fed'in bir faiz artışı daha yapıp yapmayacağını tahmin etmeye çalışıyor.

Perşembe günü konuşan Amerikan Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, kapıyı başka bir hamleye açık bıraktı ancak bunu, Fed'in neredeyse her zaman yaptığı gibi, Fed'in kararı ne olursa olsun, sonuçta verilere bağlı olacağı konusunda ısrar ederek nitelendirdi.

Macquarie'nin küresel döviz ve faiz oranı stratejisti Thierry Wizman, açıklamasında, bu yorumların gelecek haftanın verilerine daha da fazla vurgu yaptığını söyledi ve ekledi: “Geçtiğimiz birkaç gün içinde dile getirdiğimiz görüş, Fed'in ve buna bağlı olarak sabit getirili piyasaların öngörülü olmayacağı yönünde. Aksine, Fed verilere son derece duyarlı olacaktır. Bir sonraki dönüm noktası TÜFE. Yatırımcılar, çok düşük bir TÜFE sonucunun iş gücü piyasasındaki aşırı ücret talebi olasılığını daha da azaltacağı ihtimalini değerlendirdiğinden, bunun piyasalar üzerinde sakinleştirici bir etkisi olması muhtemel.”

Asimetrik riskler

Gelecek hafta yumuşak enflasyon raporunun potansiyel etkisini değerlendirirken en az bir piyasa analisti, piyasanın 12 Temmuz'da açıklanan Haziran TÜFE raporuna vereceği tepkinin yararlı bir şablon olabileceğini düşündüğünü belirtti.

Hisse senetleri bu ay içerisinde yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Pek çok kişi fiyat artışlarının beklenenden yavaş gerçekleşmesini Fed'in enflasyonla mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olarak yorumladı. FactSet verilerine göre S&P 500 Endeksi 2023 yılı kapanış zirvesini 31 Temmuz'da kaydetti.

Hem Haziran TÜFE raporunun sonucunu hem de piyasanın tepkisini öngören Fundstrat'tan Tom Lee, bu noktada borsa üzerinde olumsuz bir etki yaratmak için enflasyonun anlamlı bir şekilde yeniden hızlanması gerektiğini söyledi.

Bunun sonucu olarak Salı günkü enflasyon raporunun yatırımcılara yönelik risklerinin muhtemelen yukarıya doğru olması bekleniyor. Beklenenden biraz daha yüksek bir rakamın bile muhtemelen piyasanın Kasım ayındaki toparlanma rallisini rayından çıkarmaya yetmeyeceği düşünülüyor. Yumuşak bir okumanın ise, Fed'in faiz artırımında sona geldiğine dair beklentileri güçlendirebileceği ve muhtemelen hem hisse senetlerinde hem de tahvillerde bir yükselişi hızlandırabileceği öngörülüyor.

Lee, “Kurulumun oldukça uygun göründüğünü söyleyebilirim” diyor. Lee, “Beklenenden biraz daha sıcak bir rakam bile muhtemelen piyasanın Kasım ayındaki toparlanmasını raydan çıkarmaya yeterli olmayacaktır. Borsa için tepki fonksiyonunun değiştiğini düşünüyorum çünkü Fed ve kamu piyasası Eylül ayı TÜFE'sini oldukça iyi bir rakam olarak gördü ve hatta Powell bile bundan bu şekilde bahsetti. 2023 yılının başlarında insanların bunu bir kayıp olarak göreceğini düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.

ABD'de enflasyon geçen yaz yıllık bazda yüzde 9'un üzerine çıkarak son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaştığından bu yana önemli ölçüde azaldı. Geçen ay açıklanan veriler, tüketici fiyatlarının Eylül ayında yüzde 0,4 oranında yükseldiğini, önceki aylık bazda yüzde 0,6'dan daha yumuşak seyretse de yine de beklentilerin biraz üzerinde olduğunu gösterdi. Ancak daha yakından izlenen ‘temel veriler’ yalnızca yüzde 0,3'lük bir artışı yansıtıyordu ve bu da beklentilerle uyumluydu.

'Son aşama' ne kadar sürecek?

Wall Street'te ve Fed'de enflasyonun yüzde 3'ten Fed'in yüzde 2 hedefine çekilmesinin Fed için daha fazla zorluk yaratabileceği yönünde bir algı var. Sonuçta, geçen yazın en yüksek seviyelerinden bu yana yaşanan gevşemenin büyük bir kısmı, düşen emtia fiyatları ve Kovid-19 salgınının ekonomik etkisinin azalmasıyla birlikte tedarik zincirinin normalleşmesi nedeniyle gerçekleşti.

Fed Başkanı Jerome Powell defalarca ‘inişli çıkışlı bir yolculuk’ konusunda uyarıda bulunuyor ve Perşembe günü de enflasyonla mücadelenin henüz bitmediğini yineledi.

Bu ay ve gelecek aylarda açıklanan enflasyon verileri, yatırımcıların bu ‘son aşama’nın ne kadar süreceği konusundaki beklentilerini belirlemeye yardımcı olabilir ve bu raporların piyasalar açısından önemini yeniden kazanmasına yardımcı olabilir.

eToro'nun ABD yatırım analisti Callie Cox, “Sakin bir piyasayı seviyorum ancak yüzde 2'lik hedefe yaklaştığımız bu günlerde TÜFE'nin daha fazla ilgi odağı haline geldiğini düşünüyorum” diyor.

FactSet verilerine göre S&P 500 Endeksi, 2023 yılının başından bu yana CPI açıklandığı günde yüzde 1 veya daha yüksek tek bir hareket görmedi. Karşılaştırıldığında, 2022 yılında görülen en büyük günlük dalgalanmalar TÜFE günlerinde meydana gelmiş, endeks bazen tek bir seansta yüzde 4 veya daha fazla dalgalanıyordu.

FactSet anketine katılan ekonomistler, tüketici fiyatlarının Eylül ayındaki yüzde 0,4'lük artışın ardından Ekim'de yüzde 0,1 oranında artmasını bekliyor. Değişken gıda ve enerjinin hariç tutulduğu çekirdek fiyatlarda ise yüzde 0,3'lük bir artış bekleniyor. Powell, konut hariç hizmet enflasyonunun maliyetini ölçen ‘süper çekirdek’ enflasyonun yanı sıra çekirdek enflasyonu da yakından takip ettiğini ifade ediyor.

Elbette gelecek hafta piyasayı hareketlendirecek tek haber TÜFE raporu değil. Yatırımcılar aynı zamanda Hazine'den, Hazine bonolarının yabancı alımları ve satışlarına ilişkin verilerin yanı sıra, konut piyasası ve imalat faaliyetlerine ilişkin potansiyel olarak piyasayı harekete geçirecek veriler de dahil olmak üzere diğer ekonomik raporlara ilişkin verileri içeren aylık bir güncelleme alacak. Enflasyonun yakından izlenen bir diğer barometresi olan ve Perşembe günü açıklanacak olan üretici fiyatları endeksi de bu veriler arasında yer alıyor.

FactSet verilerine göre ABD hisse senetleri Kasım ayının başından bu yana keskin bir artış gösterdi. S&P 500 Endeksi bu süreçte yüzde 5,3'ten fazla artış gösterdi.

HABERİ SİTEDEN OKU...